Doç.Dr. Burak Özdoğan

Kripto Projelerinde Şirketler Ne Yapmalı, Bireyler Ne Yapmalı?

Kripto varlıklar belirli açılardan gerçekten büyülü bir alan. Hepimiz biliyoruz bireyler için bu büyünün ana kaynağı çok kısa sürede gelen 10 katı, 100 katı, 1000 katı getiriler!

Elbette hüsranın da ana sebebi aynı; gelenin aynı hızda gitmesi.

Bireyler açısından kısa sürede yüksek kazanma arzusunun anlaşılır bir yönü var ama şirketler de aynı motivasyonla hareket ederse o zaman işler çığırından çıkar!

Dünya genelinde nerede dahi kurulduğu belli olmayan şirketlerin kripto varlıklar eliyle, içi boş projelerle milyonlarca doları nasıl kasalarına koyduklarını sonra yatırımcılarını ortada bıraktıklarını biliyoruz.

Kripto para borsalarının nasıl bir gecede batıverdiğini, kimi zaman patronların soğuk cüzdanı cebe atıp yurt dışına kaçtıklarını biliyoruz.

Kripto varlık ekosistemindeki coin ve tokenların yüzde 90’ının içi boş, tamamen çöp niteliğinde varlıklar olduğunu da biliyoruz.

Öyleyse şirketlerimiz bu alanda bir adım atarken çok dikkat etmek, çok doğru bir yol haritasıyla ilerlemek zorundadır. Regülasyonların dünya genelinde sığ olduğu bir alanda yüksek itibarlı bir iş yapmak için sırtınızı yaslayabileceğiniz yasalar yoktur, kendi beceriniz, güvenilirliğiniz ve dürüst davranışlarınız vardır.

Reeder beni çok heyecanlandıran bir KAP açıklaması yaptı. Dedi ki blokzincirine giriyorum, orada inovasyon var. Gerçekten heyecanlandım, acaba sahip olduğu donanımlarla, doğru bir modelde, gerçekten yenilikçi bir iş çıkarabilirler mi diye merak ettim.

Blokzinciri projelerinde whitepaper izahname niteliğindedir. Taahhütlerin verildiği kısım orasıdır ve malum arkada yatırımcının sırtını yaslayabileceği bir yasal güvence olmadığı için de şirketin, proje sahibinin sözüne güven esastır.

Reeder’ın daha sonra “yanlışlıkla paylaşılmış” diyerek kaldırdığı whitepaper bir blokzinciri projesi nasıl olmamalı sorusunun yanıtı gibiydi. Sonrasında yayımladıkları “taslak litepaper” da fena vaziyette ama bu yazının konusu o değil.

Özünde mesele Reeder değil, işi doğru yapabilmek.

O yüzden şirketlerimiz için blokzinciri projelerinde birkaç noktayı belirtmekte fayda görüyorum;

  1. Kripto borsalarının veya aracı kurumların gazına gelmeyin! Gerçekten somut bir fayda üretmeyecek projelerden uzak durun.
  2. Yapmış olmak için yapmayın! Blokzinciri ve kripto varlıklar gerçekten ciddi inovasyonlar vadediyor. Kendi iş modelinizle uyumlu, gerçekten bir derdi çözen projelere odaklanın.
  3. Whitepaper’a yani izahnamenize en az borsada halka arz için hazırladığınız izahname kadar özenin, inceleyin, taahhütlerinizi teyit edin.

İzninizle birkaç notu da bireylere, küçük yatırımcılara iletmek istiyorum;

  1. Kripto varlıklar hisse senedi değildir! Dolayısıyla hisse senedi gibi değerlendirilemez. Lütfen borsadaki fiyat hareketlerinden, şirketin profilinden yola çıkarak kripto varlık almayın. O kripto varlık projesinin ne iş yapmak istediğinde bakın. Gerçekten bir derdi çözdüğüne inanıyorsanız alın.
  2. Kripto pazarlama kampanyalarının sizi etkilemesine izin vermeyin. Lütfen whitepaper’ları, yayımlanan izahnameleri okuyun. Tutarlı olduğundan emin olun.
  3. Hala regülasyonların olmadığı bir piyasada dikkatli olun. Yatırım öncesinde de sonrasında da büyük ihtimalle yalnız olduğunuzu yani olası kayıplarda kendi başınıza olduğunuzu bilin.